Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısı Hakkında Basın Açıklaması

Sosyal Medyada Paylaş

Türkiye Büyük Millet Meclisi Sağlık Komisyonunda görüşülen ve kısa zamanda Meclise sunulacak olan yasa tasarısı; lanse edildiği gibi sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik tedbirler konusunda yeterli değildir.

44 maddelik yasa tasarısının yalnızca 1 maddesi sağlıkta şiddetle mücadeleye ayrılmıştır. Caydırıcı olması beklenen bu yasanın şiddetle ilgili maddesinin ise, maalesef hasta memnuniyetini artırma çalışmasından öteye gidemeyeceği görülmektedir. Şiddet uygulandığında sağlık hizmetinin kesilmemesi için, şiddete uğrayan sağlık çalışanının yanına yollanacak olan kolluk kuvvetine ifade vermesi, sağlıkta şiddetle mücadele olarak gösterilmektedir.

Sağlık çalışanının değil, idarecinin elini kuvvetlendirecek olan bu yasa; günü kurtaracak popülist bir gündem maddesi olmaktan öteye geçememektedir.

Yasa tasarısının diğer maddelerinde;
– Mesleki temsil makamı olan meslek odaları yetkisizleştirilmeye devam edilmektedir.
– Ticari amaçla kurulmuş özel hastaneler, özel üniversitelerin arka bahçesi konumuna getirilmekte; hekim ve asistanlar bilime değil sermayeye hizmet eden köleler olarak görülmektedir. Bu yaklaşım, bilim yuvası olması gereken üniversitelerin ticaret hayatının dehlizlerinde kaybolmasına sebep olacaktır.
– Sağlık çalışanının özlük hakları ve memnuniyetini artıracak herhangi bir çalışma yasa tasarısının içinde yer bulamamıştır.
– Sağlık Bilimleri Üniversitesi öğretim görevlileri kadrolarının, bilimsel kurullarca değil atama ile oluşturulacak 5 kişilik mütevelli heyetince belirlenmesi planlanmaktadır. Bu madde; son dönemde en çok zikredilen kelimelerden birisi olan “Liyakat”ın nasıl ortadan kaldırılacağını göreceğimiz günlerin habercisidir.

Caydırıcı olması beklenen yasanın tasarısından da görüldüğü gibi; “dağ fare doğurmuştur.”

Eczacılıkta muvazaa usulünden limanlardaki sağlık kontrollerine, tütün ürünlerindeki etiketlerden döner sermaye bütçelerinin kontrolüne, organ naklinden tüp bebek tedavisine, hukuk süreci sonuçlanmamış sağlık çalışanlarının cezalandırılmasından, içme sularının bakımına kadar ince eleyip sık dokunan yasa tasarısının; sağlıkta şiddetle mücadele adıyla gündem olması sadece sağlık çalışanlarının aklıyla alay etmektir.

Yukarıda belirtiğimiz sebepler başta olmak üzere, sağlıkta şiddetin önlenmesi için daha caydırıcı yaptırımları içeren, toplumsal algıda sağlık çalışanlarının itibarının yeniden inşasını sağlayan, en az hasta memnuniyeti kadar sağlık çalışanının da memnuniyetini önemseyen bir sağlıkta şiddetle mücadele yasası hazırlanmasını öneriyoruz.

08.11.2018
MİLLİYETÇİ HEKİMLER DERNEĞİ YÖNETİM KURULU